AKAŞİK KAYITLAR

Bugün gök yüzüne baktığımızda yukarıda gördüğümüz ışık, o yıldızdan çıkmış ve milyon yıldan sonra bize yansıyan ışıklardır. Yanı o yıldızın bulunduğu bir gezegenden bizim dünyamızı gözleyen varlıklar belki de dinozor çağını görüyorlar. Evrende hiç bir enerji yok olmaz. Sonsuza kadar devam eden bir süreklilik vardır. Ve bu süreklilikte hiç bir bilgi kaybolmaz.. Evrene dağılıp yok olmaz...

Bütün bilgilerin depolandığı, kainatın pusulasından, dengesinden şaşmaması için hak edişleri hakkınca dağıtan enerjisel bir kütüphaneye Akaşa deniyor.

Yaratılışın başından sonuna kadar geçmişin geleceğin kayıdı olarak biliniyor. Bilgilere göre seyyal ve her yerdelik içinde hava, su, katı madde ve ateş olabiliyor. Güneşi, gezegenleri, yıldızları ve tüm kozmosu meydana getiren olarak bilinmektedir. Bir görüşe göre; nasıl evrende hiç bir madde dönüşümler geçirmekle birlikte yok olmuyorsa, hiç bir hareket, düşünce olay da yok olmayıp Akaşa denilen süptil cevhere kayıt oluyor. Akaşa; Her eylemin, düşüncenin, sesin, nefesin, ışığın titreşimlerinin kayıt olduğu, ruhsal ve fiziksel âlemden yansıyan tüm tesirlerin en hızlı bir biçimde yoğunluklarına göre sınıflanıp kaydolduğu türden bir arşivdir

Akaşik kayıtlar varlık sisteminin tüm olaylarının kayıtlandığı bir nevi arşivleme sistemidir, bu arşivleme sistemi geçmiş ya da geleceği dosyalamaz, her şey "şimdi" de olmakta ve bütün kayıt "şimdi" nin kaydıdır. Sıradan bir akıl-zihin bakışıyla bunu ilk anda kavramamız beklenemez ancak bir takım benzetmelerle şu şekilde bir izah belki anlamamızı kolaylaştırabilir;

''içinde yaşadığımız zaman aslında "şimdi" ne oluyorsa ondan ibarettir, şu an yaşadıklarımız "dün" olarak yaşanmış "insan aklıyla belirlenmiş" zaman çizgisinin devamıdır ve yarın devam edende, gerçekte devam eden şimdi çizgisinin bir parçasıdır. Bizim gelecek olarak gördüğümüz zamanlar aslında devam eden şimdilerde sürekli olarak yaratım dadırlar. Bu yaratım mekanizması karmik faktörlerin, yüksek ilahi yasaların, insan düşünce ve eylemleri ile ortaklaşa işlemekte olan büyük bir sistemden oluşur.''

Eter, ruh ya da bilinmeyen madde olarak da isimlendirilir. içinde çeşitli yaşam fonksiyonları barındırır. Sadece bilgi değil, her türlü iletişim, oluşum, intikal ve keşfedilmemiş nice potansiyele sahiptir. Çok çalışma ve hak ediş sonucunda onu kullanmaya başlayanlar için büyük bir güç oluşturur. Olanaksız olan mümkün olur. Bilinmeyen bilinir, görülmeyen görülür.

Akaşik kayıt tüm evrensel bilgileri içerir. DNA da bir Akaşik kayıttır. Yeni bir göksel bilgi diyor ki: Büyük Akaşa içinde, Büyük Merkezi Güneşte yer alan DNA bilgi bankası bulunur. Bu zamanda geçirdiğimiz dönüşümler oraya kaydolacak ve insanlık ileri doğru büyük bir geçiş yapacaktır.

Ayrıca, yine görecelik kuramına göre, zamanın algılayan gözlemciye bağlı bir nitelik olması dolayısıyla ,gelecek zaman da ,geçmiş ve şimdiki zaman ile birlikte Tek bir An’da mevcuttur. Bunu daha iyi anlamak için ,farklı zamanlarda uçsuz bucaksız bir çölde start alan üç birimin birbirlerine göre bakış açılarını örnek olarak verebiliriz.Bunlardan,önce start alan birime göre diğerleri,onun geçmişinde kalırken,ikinci start alana göre, ilkinin geçmişinde ,üçüncü olanın ise geleceğinde bulunur.Üçüncü birime göre ise,diğer ikisi onun geleceğindedir.Eğer bunlardan ayrı olarak farklı bir birimin balon ya da helikopterle bu çöl üzerinde gittiğini düşünürsek, o zaman,bu birim her üç bakışın da gerçekte Tek bir An’dan ibaret olduğunu algılayacaktır. Böylece, gelecek zamanın,şu an bizim için potansiyel olarak mevcut olduğunu söyleyebiliriz.

Bilinen fizik kanunlarına göre, bir cisme ışık gönderildiğinde gelen ışık,cisme çarpar ve oradan yansıyarak cismin görüntüsünü ışık hızıyla tüm uzaya (evrene) yayar*.İnsanın bir maddesel cismi olduğu gibi, bir de sahip olduğu şartlanmaları, duyguları,değer yargıları,fikirleri…vb. beynin yaydığı belli frekanstaki dalgalar vasıtasıyla aynı şekilde uzaya yayımlanır.** Fakat dünyanın mıknatıs gibi olan manyetik alanı, bu dalgaların bir kısmının uzaya yayımlanmasına izin verirken diğer bir kısmını da atmosfer içinde bulutumsu bir dalga yumağı halinde muhafaza eder. (Bir kısmının uzaya yayımlanması, bilginin de eksilmesi anlamında değildir; çünkü yayımlanan dalgalar da holografiktir.)Dolayısıyla,geçmiş ve günümüze ait olan tüm eylem ile düşünceler bu boyutta kayıtlanarak saklanır.Şayet bu dalgaları kulağımıza adapte edecek güçte bir radyo veya gözümüze gösterebilecek yapıda bir TV olsa idi, bütün geçmişi yaşıyormuşçasına aynen görebilirdik.(Bkz. Elektromanyetik Alanlar Ve Biz-Sufizm Ve İnsan /Fizik)