GAMALI HAÇ-SVASTİKA-TAMGA |
Ari irkın-aryanizmin sembolü olarak görüldüğünden alman nazi partisi tarafından sembol olarak seçilen, esasen asya menşeili olup orta asya turan uygarlığından hintlilere geçen ve kayıp mu kıtası hakkındaki ender kaynaklardan biri olan naacal tabletlerinde de yer alan, sanskritçe’de “mutlu yaşam” anlamına gelen tamga…
Evet svastika bir tamgadır. hem de Ön- Türk menşeili bir TAMGA…Uygar(!) batı’nın sürekli arayışta olduğu yunan uygarlığı kökeni hakkında 19. yüzyılda belirli fikirler şekillenmekteyken ve batı dünyasının ata olarak eski yunan’ı görmekte oldğu yıllarda bu uygarlığın dip kültürünü ortaya çıkarmak için truva kazılarını yapan heinrich schliemann,
efsanevi truva’nın yıllarca izini sürdükten sonra nihayet 1871 yılında çanakkale-hisarlık tepesinde kazılarına başladı ve birkaç sene zarfında antik truva kenti’nin kalıntılarını ortaya çıkarmaya başladı.
schliemann’ın truva’da bulduğu svastika sembolleri)
schliemann’ın bulduğu antik eserler arasında önceden sıradan bir süs eşyası zannettiği bir de “gamalı haç (svastika)” da vardı. schliemann’ın svastika’yı bulduğu günlerde avrupa uluslaşma sürecindeydi. batı dünyasında önce “milliyetçilik”, sonra “ırkçılık” birer “yükselen değer” haline gelmişti. avrupa bilim çevreleri aryan ırk’ın üstün nitelikleri hakkında tartışmalar yapmaktaydı…tüm bu süreç devam ederken schliemann bulgularını paylaşmaya başlamıştı ve kendisini birden bire bu ari ırk tartışmasının odak noktasında buldu.
Yayınlanan buluntular içindeki bu gamalı haç motifinin “ari ırkın sembolü” olduğu iddiası tüm almanya ve avrupa’da sansasyonlar yarattı. kendilerini, tarihin başlangıcından beri dejenere olmamış bir ırk olarak addeden almanlar, bu gamalı haç’ın bunun bir kanıtı olduğunu benimsedi. tabii bu benimsemede schliemann’ın asistanının truva’daki gamalı haç motifleri’nin ari ırkın sembolü olduğu hususunda yazdığı yazılar da epey etkili oldu…
Schliemann da yazmış olduğu “troy and it’s remain” adlı eserinde bu konuya değindi ve böylece svastika sembolü bir anda konum olarak farklı bir mecraya sürüklenmiş oldu…
tüm bu gelişmelerin neticesinde 1919’da alman nazi partisi (nsdap) bu svastika’yı kendisine sembol olarak seçti.
Hitler’in ve naziler’in alman ırkının ari ırk olduğuna olan inancı ikinci dünya savaşı süresince de devam etti, hitler’in talimatıyla almanya’nın işgal ettiği ülkelerdeki tarihi eserleri yağmalamak üzre özel bir ss birliği kuruldu. bu özel birlik ari ırkın tarihi miraslarını toplayarak, hitler tarafından planlanan linz fuhrermuseum‘da sergilenmeye başladı. tabii bu çalıntı parçalardan oluşan müzenin en nadide parçası ise schliemann’ın truva’da bulup almanya’ya kaçırdığı meşhur gamalı haç’tı…schliemann ve avrupa’lı bilim adamlarının ve de hitler’in tüm iddialarına rağmen bu gamalı haç-svastika ne yazık ki hint-avrupa ırklarının değil, kendilerinden farklı insanların, ural-altay dillerini konuşan turan halklarının ve proto türkleri’nin sembolü ve tamgasıydı…
truva’dan başka ve truva’dan çok eski tarihlere ait (MÖ 3200) hasankale-beycesultan anıtı’nın üzerindeki ön türkçe-runik yazıların arasında bu gamalı haç motifi de vardı. tamga okuma ritüeline göre bu gamalı haç işaretinin manası “uç” ya da “ög”(öge’nin kökeni)dür. İstanbul arkeoloji müzesinde MÖ.500 tarihli bizans sikkesi’nin üzerinde de bu svastika mevcuttur.(kazım mirşan)
kazım mirşan’a göre bu ög kelimesi’nin ön türkçe karşılığı “yüksek seviyede düşünce”dir.Aryan ırkın sahiplendiği meşhur gamalı haç, orta asya’daki proto türk göçleriyle birlikte hindistan’ın indüs vadisi’ne inmiş, oradan da silsile yoluyla ortadoğu-anadolu ve batı anadolu’ya geçmişti .Öntürklerde “felsefi düşünce” anlamına gelen bu ög kelimesi yunanistan’da ses değişimi ile “gama” ya dönüşmüştür.(haluk tarcan-tarihin başladığı öntürk uygarlığı) asya kökenli gamalı haç konusunda batı dünyasını dumura uğratanlardan biri de kendi içlerinden çıkan ve naacal tabletleri’ni ortaya çıkaran ingiliz albay james churchward‘dır. churchward’ın hindistan ve meksika’da yaptığı uzun araştırmaları neticesinde pasifik’teki kayıp kıta mu‘nun izlerine rastlamıştı.(churchward’ın 50 sene süren bu çalışmaları 4 kitapta toplanmıştır) işte bu churchward’a göre gamalı haç mu kıtasının dinsel sembollerinden biriydi ve kutsal bir “öge” idi…churchward ve diğer araştırmacıların açıklamaları ile birlikte gamalı haç-svastika’nın bir öntürk tamgası olduğu artık su götürmez bir gerçektir…
![]() |
![]() |
![]() |
(churchward’ın naacal tabletleri svastika’sı) |
(Tibet’teki svastika tamgası) |
(orta asya’da öntürklere ait svastika tamgası) |
haydi tüm bu bilim insanlarının araştırmalarını bir kenara itelim…orta asya kurganlarında ve orhun tabletlerinde rastlanan svastika sembolleri de aryan ırkı mı temsil ediyor? haydi bunu da geçtik peki ya meksika’daki mayalar‘ın tabletlerinde yer alan svastika tamgaları? mayalar da mı hint avrupa kavmi?.peki ya kuzey amerika yerlilerinden novajo’lar…onlar da mı ari ırktan?
![]() |
![]() |
(novajo yerlilerine ait bir kilim ve svastika motifi) |
Maya yerlilerine ait Svastika |
ADI KİRLETİLEN BİR SEMBOL |
Svastika; Hinduizm, Budizm ve Cainizm'e göre kutsaldır. Kökeni Mayalar, Navajolar ve Sümerler gibi pek çok antik uygarlığa dayanır. Bilinen ilk kullanımı ise M.Ö. 12.000'li yıllara kadar gider. Vişnu'nun 108 sembolünden biridir ve kolları saat yönünde dönük olan şekliyle, başarı ve uğurun yanı sıra hayatın kaynağı olan güneş ışığını simgeler. Kolları ters yöne dönük şekli ise geceyi ve uğursuzluğu ifade eder.Svastika'nın dört kolu; dört kozmik gücü (ateş, su, hava, toprak) simgeler. Efsanelere göre, eski çağlarda bu sembol sayesinde, dört kozmik gücün etki altına alınması ve büyüler yapmak mümkünmüş.
1. Bilinmeyen Svastika: Svastika (Sanskrit dilinde)"mutluluk getiren" olarak da bilinir. Bütün kolları eşit uzunlukta olan ve aynı yönde (genellikle saat yönü) dik açılarla kıvrılan haç; başarı ve iyi talih simgesi olarak antik çağdan günümüze, dünyanın hemen her yerine kullanılır. Eski Mezopotamya uygarlıklarının metal paralarında yaygın biçimde kullanılan bir simgedir. İskandinavya'da ise kolları sola dönük gamalı haç Tanrı Thor'un çekicini (Mjolnir) simgeliyordu. Erken Hristiyan ve Bizans sanatlarının yanı sıra Güney ve Orta Amerika'da; Mayalar, Kuzey Amerika'da da özellikle Navaholar tarafından kullanılır.
2. Hint Kültürü'nde Svastika: Hindistan'da Hindular, Caynacılar ve Budacıların hala en çok kullandığı güzel talih simgesidir. Aynı zamanda Caynacılar'da yedinci Tirthankara'nın (Kurtarıcı) simgesidir. Dört kollu oluşuyla, ibadet eden kişiye yeniden doğabileceği dört yeri (hayvanlar ya da bitkiler dünyası, cehennem, ölümlüler dünyası ve ruhlar dünyası) anımsattığı da söylenir.
3. Sauvastika'dan Farkı: Hindular (ve Caynalar) muhasebe defterlerinin ilk sayfalarına, kapı eşiklerine, kapılarına ve tanrılarına sundukları nesnelerin üzerine gamalı haç işareti koyarlar. Sağa dönük, yani kolları saat yönünde dönen gamalı haçla sola dönük gamalı haç (sauvastika) arasında kesin bir ayrım yapılır. Sağa dönük gamalı haç güneşle ilgili bir simge olarak kabul edilir ve kollarının dönüşü güneşin günlük hareketini (Kuzey Yarıküre'de güneş doğudan güneye, daha sonra da batıya geçer) temsil eder. Sola dönük gamalı haç ise daha çok geceyi, ürkütücü tanrıça Kali'yi ve büyücülüğü simgeler.Budacılıkta; Buda'nın ayaklarını ya da ayak izlerini simgeleyen Svastika, yazıtların başına ve sonuna konur. Günümüzde Tibetli Budacılar gamalı haçı giysilerde süs olarak kullanırlar. Budacılığın yayılmasıyla birlikte gamalı haç Çin ve Japonya'da çokluğu, bereketi, bolluğu ve uzun ömrü simgeleyen görsel öğe olarak kullanılmıştır
4. Svastika Kullanan Coğrafyalar:Tibet’ten, Roma’ya, Antik Yunan dan, Japonya’ya kadar bir çok kültür ve medeniyet bir süre simge ve süsleme olarak "Svastika"yı kullanır
5. Güneş Sembolü Svastika: Birçok bilim insanı, bu işareti güneşin sembollerinden biri olarak kabul eder. Bu araştırmacılara göre Svastika, insanoğlunun güneşle olan büyüleyici ilişkisini veya güneş kültürünü sembolize eder. İşte bu sebepten ötürü Svastika işareti ile güneş tarifinin birbirine benzemesi, hiç de tesadüfi değildir.
6. En Eski Svastika: En eski Swastika, Ukrayna’da fil dişinden yapılmış bir heykelcikte bulunur. Bu heykelciğin tam olarak 12 bin yıl öncesine ait olduğu ve Neolitik zamandan beri kullandığı saptanır.
7. Hristiyanlıkta Svastika: Hristiyanlıkta svastika haçın çengelli versiyonu olarak düşünülür. İnsanın ölüme karşı zaferini sembolize eder. Bazı Romanesk ve Gotik çağlarda inşa edilen Hristiyan kiliselerinde önceki Roma süsleri etkisiyle bu forma rastlanır. İlk Hristiyanlar gamalı haçı zulüm ve işkenceden koruması maksadıyla takmışlar. Eski Yunanlılar ve Persler, bu sembolü mutluluk ve başarı sembolü olarak kullanmışlar.
8. Selçuklu ve Osmanlı'da Svastika: Svastika, Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerinde, halı ve kilim motiflerinde, süsleme resimlerinde de kullanılır. İran’daki Cuma Camii ile Lübnan Tiripoli’deki Taynal camilerinin her ikisinde de Svastika motifleri bulunur. Kazakistan’ın Türkistan kentinde bulunan Ahmet Yesevi (1093-1156) Türbesi’nin ana kapısının iki tarafında da birer Svastika vardır.
9. Kapitalizm ve Svastika: Sanayi devriminden sonra makineleşmenin yaygınlaşması ve giderek daha çok hissedilen kapitalizmin baskısı sonucunda insanoğlu yeni bir arayış dönemine girer. Geleneksel inanç sistemleriyle çelişen modernitenin, yarattığı kaos ortamını yaşayanlar, sonunda gelenekselden yüz çevirip; mistisizme, ezoterizme, okültizme yönelmeye başlarlar
10. Svastika'nın Dönüşümü: Tibet’teki Himalaya Krallığı, bu dönemde, makinelerin hükmettiği dünyada aradığını bulamayan pek çok gezginin Kabe’si olur.. Bu gezginlerden biri de 1875’te New York’ta medyumluk ve parapsikoloji konuları hakkında araştırma yapmak üzere, Theosophical Society’yi kuran Helena Petrovna Blavatsky'dır
11. Madame Blavatsky ve Svastika: Alman bir baba ve Rus bir annenin çocuğu olan “Madame Blavatsky” Nazi ideolojisinin temelini oluşturan kitabı The Secret Doctrine’i (1888) bu seyahatinin sonunda yazar.Madame Blavatsky, her sembolü insanlığın bir evrim aşamasıyla özdeşleştirir. Yedi ırk insanlık tarihinde önemli roller üstlenecektir. İnsanlığı karanlıktan ışığa taşıyacak ve insan evriminde yeni bir dönem açacak ırk ise Aryan'lardır. Paranormal güçleri olan Aryan ırkının sembolü ise Svastika’dır.
12. Yedi Ezoterik Sembolden Biri: Svastika Kitabın temel tezi, doğunun bilgeliğini modern bilimle kaynaşmasıdır. Madame Blavatsky, içeriğinin kaynağı olarak, insanlık tarihinin tüm bilgisine sahip “mahatmaları” (Büyük Ruh/ Budist Azizleri) gösterir. Bu bilgiler ona Tibet’te yedi ezoterik sembol aracılığıyla aktarılmıştır. Bu semboller arasında en önemli olanı ise Svastikadır.
13. Şans Tılsımı Svastika: Sonuçta Svastika, tarihte bilinen en eski semboldür. Nazilerin sembolü benimsemesinden 30-40 yıl öncesine kadar, tüm dünyada Svastika'nın iyi şansı temsil ettiği düşünülüyordu. Hatta 1911’de şanslı bir şekilde altın bulunmasının ardında Ontario’daki bir kasabaya Swastika adı verilmişti.Sembolü Almanlarla tanıştıran gene Madame Blavatsky olue. Almanya’da “Theosophical Society” derneği tarafından hazırlanan haftalık derginin adı “Swastika” dır.
14. İkinci Dünya Savaşı'nda Svastika: Alman askerleri, İkinci Dünya Savaşı boyunca Svastika’yı bir uğur nesnesi olarak bağırlarına bastılar. Bu uğurların üretimini yapan ise Nazi ideolojisinin oluşmasında etkili olan, Guido Von List’in anısına kurulan dernek List Society idi.
15. Aryanizm ve Svastika: Alman gizemcilerin en ünlüsü olan Guido Von List; Cermen Mistisizmi, Cermen Paganizmi, konusunda bir uzmandı. Çeşitli tezleri kendi düşünceleri ile birleştirerek ‘’Aryanizm’’ adını verdiği inanç sistemini ortaya çıkarttı. List, rünlerin (runik harfler) büyülü gücü olduğuna inanıyordu. Yıllarca süren araştırmaları sonrası bu düşünce doğrultusunda bir rün alfabesi hazırladı. 1908’de The Secrets of the Runes (Rünlerin Sırrı) adlı kitabında 18 harflik rün alfabesini yayınladı. Akademisyenlerin reddettiği bu çalışma, sonradan başta SS’in başı Himmler olmak üzere tüm Naziler tarafından kabul gördü. Naziler kullandıkları çoğu sembolleri bu alfabeden seçtiler.
16. Nefret Sembolü Svastika: Svastika, günümüzde hala nefret edilen bir simgedir. Naziler yüzünden, bir zamanlar tüm dünyada iyiliği, şansı temsil eden bu sembol; artık insanlar için sadece vahşeti, savaşı ve kanı çağrıştırmaktadır.
ASTRONOMİK KÖKENİ |
Batı kültüründe gamalı haç olarak bilinen sembol; büyükayı takımyıldızının, kuzey yıldızı (demir kazık – polaris) çevresinde 4 mevsime (spring : ilkbahar, summer : yaz, fall : sonbahar, winter : kış) denk gelecek biçimde atmış olduğu dairesel döngünün belirlenmesi ile ortaya konulmuş olan astrolojik bir mevsim haritasıdır. Bu şekle türk kültüründe ”oz tamgası”, sanskrit dilinde ”srivatsa”, hint dilinde ”swastika” çin dilinde ise ”wan” sembolü deniyor.Carl Sagan, araştırmaları sırasında eski Çin’e ait ipek bir el yazmasında bazı kuyruklu yıldızların betimlendiğini görmüş. Sagan, o kuyruklu yıldızlardan birisinde de aynı sembolü tespit ettiğini ileri sürerek, bu sembolün aslında bir kuyruklu yıldızı sembolize ettiğini öne sürmüştür.
Swastika’nın tam sembolü kendi içinde bir dünyayı; unsurları, merkezden eşit uzaklıktaki bir gücün mekansal düzenini ifade eder. O, kozmik ve mikrokozmik olanın ikilli glifi, dört bölüme ayrılan evrensel çevrim hareketinin görünümüdür.
İlk olarak Neolitik Avrasya’da görülen bu motifin (kancalı haç), güneşin gökyüzündeki hareketini temsil ettiği sanılmaktadır. Sanskritçe’de Su (iyi) ve asti (olmak) kelimeleri ile ka takısının birleşiminden oluşan bu iki kelimenin geçmişi binlerce yıl öncesine, insanların Kuzey Yıldızı çevresinde hareket eden Büyükayı’yı fark ettikleri zamana dek uzanır. Bu hareketin planı yılda dört kez çıkarıldığında, gamalı haç şekli oluşuyordu. Ve bu simge, mevsimlerin değişiminin işareti sayılıyordu.